Daily Archives: 14. Januar 2022

Mor Dut

Solmaz Kadın burnundan soluyordu. Tombul yanakları kızarmış, ter alnında boncuk boncuk olmuştu. – Seni lanet seni, seni canavar seni, sonunda buldun belanı, diye söyleniyor, önüne gelen taşları topluyor, onları bir harman haline getiriyordu.. Oğlu Şaşıbeş Selim’e; – Köyde ki bütün arkadaşlarını topla. De ki, anam size tarhana verecek, iğde verecek, kaymaklı yufka verecek de. Gelin,…

KART EROL..

Koğuştakilerin her biri değişik suçlardan yatıyorlardı. Adam öldürmek, öldürmeye teşebbüs, yaralama.. Erol’da bunlardan biriydi. Suçundan dolayı biz ona “ Kart Erol “ diyorduk. Bir banka memurunun ağzına kredi kartlarını doldurmuş, onu boğmaya çalışmıştı. Zavallı memurun ağzından tamı tamına 83 adet kredi kartı çıkarmışlardı. Buyurun bu garip adamın, garip hikâyesini kendisinden dinleyelim: “ Ah dostlar, ah…

TAŞ..

Hiç düşündünüz mü, TAŞ deyip geçtiğimiz şeyi.. Hayatımızda ne kadar önemli bir yeri olduğunu… ** İnsanlık tarihinde asırlarca süren bir çağa adını vermiştir; Kaba, yontma, cilalı.. Bildiğimiz TAŞ Devri.. Düşünün, bütün alet, edevat TAŞ’dan.. İnsanoğlu ilk resmi de mağaralarda ki TAŞ’lara çizmiş, yazıyı TAŞ tabletlere yazmış.. Köyde, TAŞ’dan topraktan bir yaşamla iç içeydik.. Oturduğumuz ev…

Hayal Kırıklığı..

Büyük aşk deyince onların ki gelir akla.. Leyle ile Mecnun.. İşte bu aşkın kahramanlarından Leyla’nın adının Kara Sultan, Mecnun’un ise Kays olduğunu öğrendiğimde, Asgari ücretle sürünen milyonların, saray da yaşayacak birini seçmek için deli gibi çırpınışlarını gördüğümde, Bir diğer büyük aşk, Kerem ile Aslı.. Aslı’nın annesi dişçidir.. Anne dişlerini çekerken Kerem başını Aslı’nın dizine koyacaktır.…

Meğerse Neymiş Analarımız..

Köyün öteki ucunda ki çeşmeden, omuzunda ki bir sopaya takılmış kovalarla su taşır, koca bakır bir kazanda ısıtırdı. Onca çamaşırı, bir leğende yeşil sabunla, elle çitileyerek yıkardı. Meğerse anam bir çamaşır makinesi imiş.. Çerçiden aldığı bezle yorgan yüzler, artan bezle bize pantolon, gömlek yapardı. Söküğümüzü diker, yırtığımızı yamardı. Meğerse anam bir terzi imiş.. Köy kahvaltımızın…

Sekiz Mart..

Eğer, Bir şeyin günü kutlanıyorsa, Onun için bayram ediliyorsa, Ona 365 günden yalnızca bir gün ayrılmışsa, Bilin ki o konuyla ilgili bir sorun var demektir. Ve uğruna mücadele edilmiş, Çok canlar yanmış, Ve gözyaşı dökülmüştür. Hele kadına yönelik günler.. Erkeğin egemen dünyasında, göz boyama, Kendini affettirme çabasıdır bu günler.. Adet olduğu üzere değil, canı gönülden…

Neylersin..

“ Abi, dedi, yazı çizilerine bakıyorum, hep eleştiri, hep muhalif.. Neden?” “ Dinle, dedim, dinle o zaman.. “ ** Üç fidan olmuş, yağlı ilmek asılmışız, Nazım olmuş, yaban ellere kovulmuşuz, Sıcak bir ekmek yolunda Berkin olmuşuz, Emekçiyiz, donumuza kadar sömürülmüşüz, Kadın olmuş, şiddet şiddet boğulmuşuz, Okumuş, işsizler ordusu olmuşuz, Hayvan olmuş, mal yerine konulmuşuz, Bitki…

YOL..

Yol ışıktır kimi zaman, Kimi zaman mavilikler içinde düş, Kor ateşler içinde umut.. Bitirir ayrılıkları, Dosta götürür, sevdaya kavuşturur.. Oysa hasret taşlarıyla döşelidir, Hüzünlü gurbet yolları.. Çığ düşer, heyelan olur da kapanır, Kapanır kırılan bir kalbe giden yol, gidemezsin.. Bir zamanlar faşizme kahredip, “ Tek yol devrim “ diyordu abilerimiz.. Ve bir çağ sonra “…

Belden Aşağı Köyü..

Ölü gözü gibi solgun köy evlerinin ışıkları bir süredir geç saatlere kadar yanıyordu. Evler ziyaret ediliyor, komşular sıkça bir araya geliyor, bazı evler de hararetli konuşmalar, tartışmalar yaşanıyordu. Gece yarısını çoktan geçmişti. Bir araç dolambaçlı toprak yolda gürültüyle ilerliyor, farlarından yayılan ışık gecenin karanlığını deliyordu. Araç Belden Aşağı köyünün girişine geldiğinde, birkaç köpek huysuzlanıp havladı.…

Şehir Yerinde Hayvan Olmak..

Pürtelaş sabah vardiyasına koşturan İşçi kızlar okşasın diye başını ve kahvaltı olarak taşıdıkları Simit poğaçadan versinler diye bir parça Her sabah, E 5 karayoluna kurulmuş Üst geçitte dilenen dilencinin Az ötesinde ki yerini alıyordu Sokak köpeği bir karabaş.. -*- Bir kadın, Çamaşır ipine konan kumrular Korkup uçsunlar, Ve kirletmesinler diye balkonu Korkuluk yapmıştı, oyuncak bir…