Monthly Archives: Januar, 2022

SAZ..

Çocukken saz çalmak istiyordum.. Ama kendileri gibi sürünmeyelim diye el kapısında, kurtuluşumuzu okumakta gören babam, dersleri asarım diye, bir kırık saz almayacaktı bana.. -*- O saz ki, Teknesi ağaç, göğsü tahta, sapı ağaç dalı.. Sözün ikizi, canı, rengidir saz.. Erenler diyarında aynasıdır kalbin.. Kimi zaman sırdaşı, dert ortağıdır ozanın.. Kimi zaman telli turna olur, selam…

Dipsiz..

Önce ki yazılarımızdan bilenler bilir, Yaklaşık 70 yıl önce terki diyar eylemiş rahmetli dedem arada öbür taraftan telefon eder, mail atar. Sağ olsun dün yine aradı. O uzaktan gelen, boğuk, ruhani sesiyle; – Alooov, naber ulen torun tombalak, dedi. Ah şu rahmetli dedem.. Şen şakrak, matrak mı matrak bir adam.. – Nossun be dede, yuvarlanıp…

ÖRTMENİM..

İlk aşkım bir öğretmendi… Ve ben ilkokul birinci sınıfa gidiyordum. Aşıktım, çünkü annemin tarladan, yazı-yabandan, el kapısında çalışmaktan fırsat bulup ta okşayamadığı başımı o okşamıştı.. Üstelik elleri annemin elleri gibi nasırlı da değil; yumuşacıktı.. Okul çağımız geldiğinde; “Eti senin, kemiği bizim”, denilip, okuyup adam olalım diye, teslim ediliyorduk öğretmene.. Neyse ki şanslıydım ben. Usta bir…

Gel de Mutlu Ol..

Masamın üzerinde yan yatmış kalem az ötede ki kağıda seslendi; “Bizimki epeydir bizleri unuttu, yüzümüze baktığı yok” dedi. Aklınca bana laf sokuyordu. Hani haksız da sayılmazdı. Günlerdir iki satır bile yazmamıştım. Elbet bir sebebi vardı. -*- Bugüne kadar yazıp çizdiğim konuları alt alta sıralamıştım. Aşağı yukarı şöyle bir liste çıkmıştı; Kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri..…

Bölme..

Sağcı mısın, Solcu mu? Alevi misin, Sünni mi? Türk müsün, Kürt mü? Ermeni misin, Rum mu? Dinci misin, Laik mi? Aydın mısın, Gerici mi? Müslüman mısın, değil mi? Doğulu musun, Batılı mı? ……………….. ** Farkında mıyız? Altı bereket, Üstü ayrı bereket Bu topraklar da, Ne çok Ne çok Bölmüşler bizi.. ** Yani Bölünen insan, Bölen…

YARIM..

Paylaşmak, diyorlar adına.. Kimi Tanrı vergisi güzelliğini, kimi en jön halini, Kimi ne yemiş, ne içmiş onu paylaşıyor, Kimi başarılarını gözümüzün içine sokuyor, Velhasıl herkes kendisinde olanın görselini paylaşıyor.. Bu garip dostunuz da elinden gelen tek şeyi; Yazı, çizilerini paylaşıyor.. -*- Kurban olduğum yaradan bize cömert davranmamış.. Yakışıklı değiliz, boy pos yok, o yok, bu…

Ölüm de Köylüdür..

Soğuk.. Ürkütücü.. Uzak olsun ister insan.. Uzak olsun kendinden, en çok da sevdiklerinden.. Bakmayın şairin “ her ölüm erken ölümdür “ dediğine.. Bir gencin ölümüyle bir ayağı çukurda yaşlının ölümü, yarattığı sızı bir olur mu?.. Ölüm ırak olsun gençlerden.. Biz şehre ve köye, bir yaşlının ölümü üzerinden bakalım. -*- Yaşadığın apartmanda biri ölür, sen aylar…

Bir Kadın Öldüğünde.. ( Ordu’da öldürülen Ceren için )

Bir kadın öldüğünde Önce Tanrıya yakaran eller ölür Çiçekler solar dalında mevsimsiz Sonra bir annenin yüreği ölür Derken bir babanın gözleri kör.. Ordu’nun dereleri Yukarı aksa ne olur Akmasa ne.. Akan kan olduktan sonra.. -*- Bir kadın öldüğünde Önce hayalleri ölür bir falcının Kanadından vurulur kuşlar Sonra düşleri donar çocukların Derken çürür toprakta su Ordu’nun…

Satılık Anılar..

Bir gün tak etti canıma, topladım anılarımı, seslendim sokaktan geçen eskiciye.. Evirdi, çevirdi; “ Abi, dedi, demir değil, plastik değil.. Para etmez.. Eski zaman kalktı tedavülden, bu zamanda hiç gitmez.“ -*- Nedir anılar.. Geçmişten süzüp, seçip aldığımız yaşantı parçalarımı.. Yoksa zamana yenik düşmemiş, aklın, yüreğin kuytularında gizlenmiş, fırsatını bulduğunda gün yüzüne çıkacak yaşamdan izler, tortular…

İŞARETLEYİN BİZİ..

Sevgi özümüz, semah dilimiz, işaretleyin bizi.. Biz din maskesiyle canlar yakmadık, işaretleyin bizi.. Hak yemez, kötülük bilmez, adalet deriz, işaretleyin bizi.. Dil, din, ırk, cinsiyet ayrımı yapmayız, işaretleyin bizi.. Milliyetçilik maskesiyle ocaklar yıkmadık, işaretleyin bizi.. Eline, diline, beline sahip olmasını biliriz, işaretleyin bizi.. Bu ülkeyi kutsal vatan bilmişiz, işaretleyin bizi.. Kadını baş tacı eylemişiz, işaretleyin…

1 6 7 8 9 10 16