Monthly Archives: Januar, 2022

Soy Ağacı..

Okulda öğlen arasıydı. Öğretmenler odasında, ahşap masanın etrafında kümelenen öğretmenler vakit öldürüyorlardı. Eskiden teneffüs aralarında bakanlığın izin verdiği gazete, kitap filan okunurdu. Şimdilerde hepsinin elinde bir cep telefonu, kimi haberlere bakıyor, kimi oyun oynuyor, kimi de gelen mesajlarına bakıyordu. Edebiyat öğretmeni Şehmuz; “ Hocam duydunuz mu, internette e- devlet üzerinden soy ağacımızı görebiliyoruz “ diye…

Ahırın Direği..

Apaydınlık bir yaz gecesiydi. Yılmaz, döşek niyetine serdiği otların üzerine uzanmış, gökyüzüne bakıyordu. Ay akşamdan doğmuş, güneşten nöbeti devralmış gibiydi. Gri renkli bulutlar gökte otlayan koyunlara benziyordu. Yıldızlar ayın gölgesinde kalmaya isyan edercesine yanıp sönüyorlardı. Rüzgar toprağın, biçilmiş ekin ve otların kokularını sürünmüş Ilık ılık esiyordu. Gün boyu güneşin altında çalışan işçiler tarlanın farklı köşelerine…

RAKI İLE MUHABBET..

– Salgın hastalık günleriydi. Maskesiz sokağa çıkamıyor, eş dostla bir araya gelemiyorduk. Çilingir soframı kurmuş, yalnız başıma demleniyordum. Bir ara kendi kendime; “ Ulan virüs, hasret kaldık dost muhabbetine. Şu zıkkım da yalnız içilmiyor ki ” diye söylendim. O anda bir ses; “Zıkkım demeyeydin iyiydi” dedi. Korkudan nasıl zıpladımsa, başımı tavana toslayıp, sırtüstü yere yapıştım.…

Yedek Anahtar..

Cevdet saatlerdir yatakta dönüp duruyor, gözüne uyku girmiyordu. Emeklilik tazminatına eklediği banka kredisiyle, yıllardır hayalini kurduğu şeyi nihayet gerçekleştirmişti; o artık bir ev sahibiydi. Gerçi on yıl boyunca kredi ödeyecekti ama olsun, keyfine diyecek yoktu. Ertesi gün taşınıyordu, heyecanı bundandı. “ Ömrüm kiralarda geçti ” diye söylendi. Kiracılık serüveni tekrar tekrar geçiyordu gözünün önünden. İlkokulu…

Toprak Ana..

Apartman dairesinin kafes kadarcık balkonunda oturuyordum. Birkaç bina ötede boş bir arsa.. Arsa da kocaman bir ceviz, birkaç vişne ağacı.. Çocukların tek oyun alanı.. Burada topun peşinde koşar, sürekli birbirlerine bağırırlar. Derken, devasa bir kamyon geldi, arsanın önünde durdu. Canavar ağızlı bir kepçeyi araçtan indirdiler. Adamlardan biri “ ula gidin başka yerde oynayın “ dedi.…

Pantolon..

Anam köye gelen çerçiden aldığı kumaşla yorganları yüzledi. Bu kumaştan bir miktar artmıştı. Beni yanına çağırdı, şöyle bir süzdü, “ tamam olacak “, dedi. Bir şey anlamamıştım. Kalan bezi yere serdi, makasla V şeklinde kesti. Derken bir V daha kesti. Bu iki Veyi üst üste koydu, iğne, iplik dikmeye başladı. Sonra bu Veye bir…