Browsing: Hasan Aksoy Yazilar

TOMOFİL..

İlk önce bir tekerlek paylaştılar, Sonra egsoz, Derken bir akü, Da sonra direksiyon, Daa daa sonra tampon.. Bütün ülke merak ve heyecan içindeyiz.. Acep bunlar neyin parçaları ola ki.. Uzay mekiği olmasın, ya da füze.. Yoksa yoksa o mu.. Aman Allah’ım.. Derken son bir foto daha; Bir garajda birkaç babayiğit ve birkaç resmi zerzavat.. Arkalarında…

HOŞ GEL..

Gel Bir güvercin kanadında Gel, zeytin dallarıyla gel -*- Gel Taze bir dost gibi Yaraya merhem olacaksan gel -*- Gel, Bir sevgili özlemiyle Gel, teninde güllerin kokusuyla gel -*- Gel Anaların ağlamadığı bir dünyayı Çok mu zor, tut elinden al da gel -*- Gel Bir daha yarım kalmasın Çocukların gülüşü, işte öyle gel -*- Gel,…

Kanal İstanbul..

Yalan yok, hemen hepiniz gibi ben de İstanbullu değilim. Bir yerli olmak için orada mı doğmak gerekir.. Ya da bir şehirde kaç yıl yaşarsan oralı olursun.. Otuz yıldır İstanbul’dayım.. Sevemedim, dostlar o da beni sevmedi. Yaklaşık 60 yıl önce babam gelmiş, kazma kürek ekmek parası kazanmaya. Kısa bir süre çalışmış. Köyden haber uçurmuşlar “ aman…

Gençlik Baharıdır Ömrümüzün..

Gençlik demek, Okul demektir.. Sınav, stres, at gibi yarışmak.. Ergenliktir, yani kıllanmak, atarlanmak.. Aşk demektir.. Aşk ateşiyle, kalp ağrısıyla tanışmak.. Askerliktir.. Kız bile vermezler askerlik yapmayana.. İşsizliktir. Elde diploma çaresizce atanmayı beklemek.. Tehlikedir, geçmişle bugünün çatışmasıdır gençlik. Cop, gaz, işkence.. Hepsi gençlik için yaratılmıştır. Gelecek kaygısı.. Yanılgılar.. Üzüntüler.. İlk terkediliştir.. Uçurumdur gençlik.. -*- Bir yanı…

Kes Tıraşı..

Sizin hiç canınızı acıtan biri oldu mu? İnsan çocuğunun, eşinin ya da herhangi birinin canını acıtıp sonra yüzüne nasıl bakabilir.. Misal, onu sevdiğini söyleyebilir mi.. Ne kadar inandırıcı olabilir.. Şiddet uyguladığın kişinin seni sevmesi, saygı duyması mümkün olabilir mi? -*- İnsanın değiştiremediği alışkanlıkları vardır. Misal parti değiştirmek zordur. Tuttuğun takımı değiştirmek çok zordur. Kadınları bilmem…

Tarih Sizi Affetmeyecek..

Yetmişli yıllar.. Toprak damlı evimizin kerpiç duvarında bir fotoğraf.. Bıyıklı,esmer bir adam. Ben babamın fotoğrafı sanırdım. Bir gün sordum, “ sen misin “ diye. Babam “ Yok, dedi. O, Karaoğlan “ -*- Sen onca yıl siyasette kal, bakan ol, başbakan ol.. Oğlun yok ki, ata sporu cirit oyunu ile ilgili bir vakıf kursun.. Kızın yok…

ADIMIZ..

Çürütüp zındanlarda bir dünya şairimizi, bir çınar gölgesine hasret eyledik.. Çocuğumuz oldu, adını koyduk; Nazım.. Sinemada devrim yapan bir kralı, çirkin bir kralı kovaladık yaban ellere. Çocuğumuz oldu, adını koyduk; Yılmaz. Suçu ülkesini, halkını sevmek olan, günahsız üç fidanı sallandırdık darağacında. Çocuğumuz oldu, adını koyduk; Deniz, Yusuf, Hüseyin.. Yasa çıkartıp, bir gece de büyütüp yaşını,…

Oy Memleketim..

Uzak değil, daha dün, “ Olsun, adımız Nazım olsun.. Deniz, Yusuf, Hüseyin olsun.. Yılmaz olsun, Ahmet olsun.. Uğurlar olsun, olsun da.. Ölüm olmasın adımız.. Olmasın, yeter artık, yeter.. “ deyi söylenmişken.. Daha gün dağlardan aşmadan Elazığ’da, Malatya’da Memleketimde deprem.. Bu sefer Dilek’tir, Miaç’tır giden.. -*- Oy memleketim, oy.. Duvarı taştan Damı topraktan Harcı insan canından..…

ÇIĞ..

İnci inci bir kar yağar Gündüzün karanlığına inat Saçaklarımız buzdan kılıç Köpeklerin nefesi donar Ve tüter dilimizde türküler Eksinin altında hava durumu Yolumuza kar düşer Yüreklere çığ Neylersin Kış gelmiyor memlekete Kar yağmayınca İstanbul’a.. -*- İnce ince bir kar yağar Gecenin aydınlığına Kor cehennem yazımız Kışımız kar kıyamet Ve kurtlar iner köylere Kızlarımız kardelendir Oğullar…

Babam Öldü Diyorum Size..

Babam öldü diyorum size Küçük düştü gözünde Bir okul pantolonu Alamadı diye oğluna Kıydı ömrünün baharına Babalar içine atarmış derdini, bilmezdim Ben babam ölünce anladım.. -*- Babam öldü diyorum size Bir kuş kadar olamadı Ve doyuramadı diye Karnı aç yavrularını Yandı çaresizliğin ateşinde Babalar içine atarmış yaşını, bilmezdim Ben babam ölünce anladım.. -*- Babam öldü…

1 8 9 10 11 12 15