Gençlik demek,
Okul demektir.. Sınav, stres, at gibi yarışmak..
Ergenliktir, yani kıllanmak, atarlanmak..
Aşk demektir.. Aşk ateşiyle, kalp ağrısıyla tanışmak..
Askerliktir.. Kız bile vermezler askerlik yapmayana..
İşsizliktir. Elde diploma çaresizce atanmayı beklemek..
Tehlikedir, geçmişle bugünün çatışmasıdır gençlik.
Cop, gaz, işkence.. Hepsi gençlik için yaratılmıştır.
Gelecek kaygısı.. Yanılgılar.. Üzüntüler..
İlk terkediliştir.. Uçurumdur gençlik..
-*-
Bir yanı coşkudur gençliğin..
Sanırsın ki dönen dünyayı durdurabilirsin,
Irmakların yatağını çevirebilirsin..
Sanırsın ki önünde sonsuz bir zaman var.
Denersin hayatı.. ve kaybederek pişersin..
-*-
Evet, tehlikelidir gençlik..
Çünkü ne yaparsa aşkla, tutkuyla yapar.
Bir bakın yaşlıların yaptığı yasalara,
Hep gençliğin önüne konulan barikatlardır..
Ama yılmaz gençlik, örgütlenir, güçlenir.
Ve bir sel gibi yıkar geçer barikatları..
**
Öyle bir düzen kurmuşlar ki,
gelecek uğruna, yaşlılık günleri için
kurban ederiz gençliğimizi, farkında olmadan..
Yani, yaşatmazlar bize gençliğimizi..
Oysa gençlik en dürüst sevgilidir,
Vakti geldiğinde mutlaka terk eder bizi.
-*-
Gençlik, yaşlandığımızda ahlanarak andığımız,
-giden sevgilinin ardından çırpınan aşık misali-
pişmanlıklar duyduğumuz çağdır ki, boşuna..
Yaşama dair filmi geriye döndüremezsin..
Ondan kalan izlerle avunmaya çalışırsın..
İnanmıyorsanız bakın profil resimlerinize.
Çoğumuzun profilinde gençlik fotoğraflarımız..
( tıpkı benim paylaştığım fotoğraf gibi )
-*-
“ insan hissettiği yaştadır “ diyorlar ya, yalan.
Yaşamak gerek gençliği, sevdayı, kavgayı..
Yarın diye bir şey yokmuş gibi,
Yaşlılık ertesi günmüş gibi,
Yaşamalı, çok geç olmadan..
Hasan Aksoy