Browsing: Hasan Aksoy Yazilar

Ünsüzlerin Karantina Günleri..

– Olağanüstü bir olay olduğunda nedense akla ilk ünlüler gelir.. Onların bu olaylara verdikleri tepkiler merak edilir.. Korona virüsü olayında da aynı manzara yaşanıyor.. Peki naapıyo ünlüler.. Üşenmedim, sizin için derledim. Zengin uşağının biri sıkıntıdan boğaza nazır yalısının bahçasında pisiklet çeviriyor.. Evde kaldıkları için bazı ünlü ablalar makyaj yapmıyormuş.. Aman yarappim, o güzelim ablalar meğer…

YORUM’suz..

Saçları türkü kokar Umut tütermiş sesinde Dirhem dirhem eriyerek Kör gözler önünde Bitti, diyorum size Bir kadın daha bitti bugün.. -*- Mavi düşler kurar Halay giyermiş gültenine Sevdalı gözleri açık Gitti, diyorum size Sağır yürekler önünde Bir kadın daha gitti bugün.. Hasan Aksoy

Sosyal Mesafe..

Ah be Muhittin abi Çok değil, daha bir ay önce Türkülü, şarkılı sosyalleşip Aynı mezeye kaşık sallamadık mı.. Hadi söyle, Aynı kadehten Aslan sütünü yudumlamadık mı.. Oysa şimdi.. Ah be Muhittin abi Kör olaydı da şu gözler Görmeseydi bu günleri.. -*- Ah be Muhittin abi, Dün apartman merdiveninde Elinde eldivenler Suratında maske Kıçın kıçın sürünerek…

Dünyayı Fareler Kurtaracak..

Biz köy çocukları hayvanlarla içli dışlı büyüdük. İnek, koyun, eşek, tavuk, horoz, akrep, yılan, serçe, solucan, güvercin, fare.. Hangisini sayayım. Anmadıklarım kusura kalmasın. Kış geldiğinde kerpiç duvarlı, çatısı toprak evimizde ısınmak için teneke sobada odun, tezek yanardı. Bizler sobanın etrafında, yerde ki kilime uzanır ders çalışırdık. Akşam olup, gaz lambası söndürülüp el ayak çekildiğinde sobanın…

Deliler ve Devrimciler..

Deliler bir, devrimciler iki. Biz akıllılar onları çok severiz. Çünkü onlar bizim söylemeye çekindiğimiz şeyleri haykırır, göze alamadığımız şeyleri korkusuzca yaşarlar.. Onları severiz, çünkü olmak istediğimiz insanı görürüz onlarda. -*- Kimdir Deli; Her günü bayram tadında yaşayandır deli, Akıllının görmek istemediğini “ kral çıplak “ diye avaz avaz bağırandır deli, Bizim ustaca gizlediğimiz zayıflıkları saklama…

İşçiydi Benim Babam

– İşçiydi benim babam Şöyle ufak tefek bir adam Elinde ki kazma ağır kendinden Sol yanında ondanda ağır Mangal gibi bir yürek.. -*- İşçiydi benim babam Bayram nedir bilmedi Bilmezdi marş söylemeyi de Direnirdi ağız dolusu küfürle Hani yakası açılmamış cinsinden Sövüp sayınca sömürücüye Açardı sanki özgürlük çiçekleri.. -*- İşçiydi benim babam Buğday başağı kaş,…

Boşuna Değil..

– Ey fidan, üç fidan Demir parmaklıklar pas oldu, Yağlı urgan ipler toz oldu, Çürüdü darağacı, kül oldu, Sizi asan kahpelerinse anılmaz adı.. Oysa, sen Deniz hep 25 Hüseyin sen 23 Yusuf, sen hep 25 yaşındasın “ Ölümsüz “ demişler, sizin için, Vallahi boşuna değil.. -*- Ve yarım asır sonra Torunları cellatların Omuzlarında atalarının ezikliği…

Analar Günü

– Bizim oralar da Anaların günü yoktu be usta.. Ya bizim köy keşfedilmemişti Ya da .. -*- Bizim oralarda, Tarla günü vardı Elde çamaşır günü Dayaklı günü vardı Dokuz doğurma günü Ve daha nice dertli gün Koca 365 günden Kalmazdı anaya Mutlu tek bir gün.. -*- Bizim orda analar Görmezdi gün yüzü Ve kara gözlerinde…

Yaş Günü..

İnsan bir kere doğuyor.. Ve tekrarı da yok.. Her yıl kutlanan güne “yaş günü” demek daha sıcak geliyor bana. “ Ekinler boy atmıştı, o sıralar doğdun “ der, anam benim için.. Ben yaştakilerin doğum tarihi ekinler yeşerincedir, kuzular doğuncadır, harman zamanıdır. Yani doğadır zaman, hayatın gerçekleridir tarih.. Doğduğu tarihte nüfusa yazdırılanımız çok azdır. İşten güçten…