Saygı değmez büyüklerim Üzücü haberlerim var size Uğruna çırpındığınız Cennet-i ala da Kalmamış tek kişilik yer Ölümüne sebep olduğunuz Bunca kadın Ve çocuklardan.. Hasan Aksoy

Şehirden kırık dökük bir minibüsle yola çıkıyoruz. Yıllık izne ayrılmış, ana, babamın yanına köye gidiyordum. Araç köy yoluna saptığında içimde bir heyecan kasırgası.. Yıllar yılı hep aynı, hiç değişmedi bu duygular.. Köy meydanında minibüsü bekleyen yaşlı köylüler.. Babam da sırtında parkası benim yolumu gözlüyordu. Beni görünce sönük gözleri ışıdı, eline vardım. Anam evin önünde bizi…

– Yarım kalandır aşkların en güzeli Yüzlerce senaryo kurarsın Yaşanmayan diğer yarısında Bir düşünün, kavuşsaydı Ferhat Şirin’e Aslı Kerem’e.. Yaşar mıydı bugüne -*- 28 gündür Şubat ayı Benzemez diğerlerine, eksiktir, masumdur 14 Şubattır sevgililer günü Yani aşkı taşır tam orta yerinde Soğuktur şubat ayı Sokulsunlar diye bir bankta Üşüyen sevgililer birbirlerine -*- Sevgilisi olanlar için…

Gülüşü bilmem lakin Gözyaşı tek kişiliktir.. -*- Kavgayı bilmem ama Barış tek kişiliktir.. -*- Kavuşmak değil de Ayrılık tek kişiliktir.. -*- Bugün değil ancak Anılar tek kişiliktir.. -*- Ormanı bilmem ama Dağlar tek kişiliktir.. -*- Baharı bilemem fakat Sonbahar tek kişiliktir.. -*- Yalanlar değil ama Gerçek tek kişiliktir.. -*- Şarkıları sanmam da Ağıtlar tek kişiliktir..…

Laf mı şimdi bu.. Köyler boşalıp herkes şehirlere tıkılmışken.. Nasıl bir soru bu.. Neyse biz yine bir soruyla devam edelim; “ Köyde yaşayan herkes köylü, şehirde yaşayan herkes şehirli midir? “ Sizi bilmem ben köyde doğdum, köyde büyüdüm ama köylü olamadım. Bizimkiler yedi göbek köyde yaşamış, onlar da köylü olamamışlar.. Köyde yaşamış, ağaların kapısında çalışmışlar.…

Bir şehit eşi dedi ki; “ Bu nasıl iş Tanrım, Kararmış bütün güller Yeter artık bunca acı, keder Ölmesin baharında gençler.. Kavga edip, gülüşüyor gamsız siyasiler Daha soğumadan kabrinde yiğitler.. “ -*- Bir şehit anası dedi ki; “ Allah evlat acısını Can düşmanıma bile vermesin .. “ -*- Bir şehit babası Oğlunun cenazesinde Esas duruşta…

Ah be yiğidim, Bir aylık bedelli için Feda ettiği saç sakalına Çizilen karizmasına kahreden Bir artist bozuntusu oğlan kadar Haber olmuyorsun bu memlekette.. -*- Ah be aslanım, Kendi fotoğrafına Fotoşopla asker elbisesi giydiren Ve eline su tabancası yapıştıran Klavye delikanlısı Şaklaban bir şarkıcı abla kadar Gündem olamıyorsun bu ülkede.. -*- Ah be canparem, Bu ortamda…

Siz hiç yıllar önce vefat etmiş bir arkadaşınızın sosyal medya hesabına baktınız mı? Ben baktım. Son paylaşımı vefatından 3 gün önceymiş.. Son günlerine ait bir de fotoğraf.. Yaşamın solgun renkleri bu son fotoğrafında donup kalmış.. O günlerde bile hayattan kopmamış, umudunu korumuş.. -*- Evet, ölen bir dostumun sosyal medya hesabına gittim. Bakıyorum geçmiş paylaşımlarına.. Kimi…

Saat sabahın altısı Islak sokaklar Kül rengi çöp kovası Ve kağıt toplayıcı Ahmet Kaybetmiş gibi geleceğini Çıplak elleriyle Özenle karıştırıyor Ekmek teknesini -*- İşler kesat bugün Alıp erkene mola saatini Çöküyor ıslak kaldırıma Telliyor bir sigara Yerinde havası Elinde renkli bir gazete Açıyor spor sayfasını Ve kahrediyor Takımın kötü gidişine -*- “ Corona diye bir…

Mutlu ailesinin 17 yaşında ki oğlu Berkay sevinçle çığlık attı; “ İyi abi ya, yırttık desene.. “ Ailecek televizyonun karşısında haberleri, son gelişmeleri izliyorlardı. Bütün kanallarda benzer haberler vardı; “ Corona virüsü en çok yaşlıları ve kronik hastaları etkiliyor “ diyordu. Ve herkesi evde kalmaya, mecbur kalmadıkça sokağa çıkmamaya davet ediyordu. Sofrayı toplayan anne Sabiha;…