Kılık Değiştiren Virüsler..

Share

Mutlu ailesinin 17 yaşında ki oğlu Berkay sevinçle çığlık attı;
“ İyi abi ya, yırttık desene.. “
Ailecek televizyonun karşısında haberleri, son gelişmeleri izliyorlardı. Bütün kanallarda benzer haberler vardı;
“ Corona virüsü en çok yaşlıları ve kronik hastaları etkiliyor “ diyordu. Ve herkesi evde kalmaya, mecbur kalmadıkça sokağa çıkmamaya davet ediyordu.
Sofrayı toplayan anne Sabiha;
“ Çok şükür yaşlı sayılmam, kronik bir hastalığım da yok “ dedi.
Elinde kumanda kanaldan kanala geçen baba Şevket;
“ Yaş elli, eh bizi de teğet geçer “ diye söylendi.
Çin’den, Almanya’dan, İtalya’dan virüs haberleri, hastalar, katlanarak artan ölümler.. Ölenlerin yaş grafikleri.. Yorumlar, tavsiyeler.. Tüm yaşananlar virüsten en çok yaşlıların etkilendiğini gösteriyordu.
Anne, baba, oğul bu salgından etkilenmeyecekleri düşüncesiyle rahatlamış, buruk bir sevinç yaşıyorlardı.
-*-
Deminden beri konuşulanlara şahitlik eden 73 yaşında ki babaanne Aysel sessizce iç geçirdi. Azrail kapıya dayanmış gibi ürperdi. Geride kalan 73 yılda ne salgınlar yaşamış, çaresiz ne hastalıklar görmüştü.. Her yıl köye kızamık salgını gelir, onlarca çocuğun ölümüne sebep olurdu. Kendisi de iki çocuğunu bir salgında kaybetmişti. Demek bu salgında yaşlıların, hastaların kapısını çalıyordu.. “Neylersin, doğanın kanunu “ dedi içinden. “ Koş koşuştur, çalış çabala. Yıllar su gibi akıp gider.. Hayatının şu kalan birkaç yılında rahat yaşamayı hayal edersin, ona da hastalıklar, sayrılıklar izin vermez. Varsa kaderimizde elden ne gelir ki.. Virüs diyorlar, insanın kendisi virüs. Hem çeşit çeşit.. Gençlerin canına kasteden savaşlar bir çeşit virüs değil mi. Hastalıklar da çocuklara, zayıflara, biz yaşlılara musallat.. Allah şahidim, hemen hepsi insanoğlunun eseri..“
Bu düşüncelerle dalıp gitmişti Aysel Ana.
“ Allah çocukları, gençleri korusun. Belalar sizlerden uzak olsun yavrularım “ diye söylendi.
Televizyona, haberlere dalmış ailenin diğer üyeleri onun varlığını tamamen unutmuşlardı. Önce başlar, sonra gözler çevrildi ona. Yarı mahcup, yarı utangaç.. Evet, herkes olaya kendi penceresinden bakmış, öyle yorumlar yapmışlardı ki evde yaşlı biri olduğu adeta unutulmuştu. Aysel Ananın gayesi onları utandırmak değildi. Bir ananın koruyuculuğuyla ağzından dökülüvermişti bu duygular..
“ Biz yaşadığımızı yaşadık, göreceğimizi gördük, dedi. Rabbim sizleri korusun.“
Odada soğuk, ürpertici bir rüzgâr esiyordu sanki. Ve herkes önüne bakıyordu, mahcup, utangaç..
“ Benim bulaşıkları toplamam lazım “ diyerek ilk anne kaçtı odadan. Baba hava alma bahanesiyle balkona süzüldü. Torun “ ders çalışmam lazım “ diyerek odadan çıktı. Televizyon bir son dakika haberi veriyordu;
“65 yaş üstü yaşlılar ile kronik rahatsızlığı olan vatandaşlarımızın sokağa çıkması yasaklandı .. “

Hasan Aksoy

Leave A Reply