VEFAT ETMİŞ BİR ARKADAŞIN DOĞUM GÜNÜ

Share
VEFAT ETMİŞ BİR ARKADAŞIN DOĞUM GÜNÜ
 
Teknoloji bugünkü kadar hayatımıza girmemişti. Bizler de günün koşullarına uygun yaşıyor, sorunlar karşısında kendimizce çözümler üretiyorduk. Misal, sevdiklerimizin doğum günü, evlilik yıldönümü gibi önemli günleri unutmamak için masa üstü takviminde, ilgili tarihlere not düşerdik. Neyse ki cep telefonu, bilgisayar, internet vs. imdada yetişti de bunlar sorun olmaktan çıktı.
 
Malumunuz Facebook sayfa arkadaşlarınızın doğum gününü üç gün önceden hatırlatıyor. Geçen gün benzer bir hatırlatma; arkadaşım Naki’nin doğum günüymüş.. Oysa Naki tam bir yıl önce vefat etmişti. İçim burkuldu adını görünce. Aynı köylüyüz, çocukluğumuz birlikte geçti. Bu mesajı görünce sayfasına gitmek istedim, ama insanın özü tutmuyor. Sanki mezarını ziyaret ediyormuşsun da, onu saran kefeni aralayıp yüzüne bakıyormuşsun duygusuna kapılıyorsun. Bu huzursuzlukla ziyaret ettim sayfasını. Artık Naki hayatta değil, ama fotoğraflar, paylaşımları yerli yerinde.. Son paylaşımını 20 Temmuz 2022, saat 11:55’de yapmış.
 
Babası ekmek parası derdinde, yedi çocuğu ve eşini geride bırakarak gurbete, yurt dışına gitmişti. Annesi Satı Abla çocuklarına hem annelik, hem babalık yapıyor onlara kol kanat geriyordu. Satı Abla çocuklarından en çok Naki’yi severdi. O hem ailenin en küçüğü, hem de en yaramazıydı. Çocuk olarak hepimizin yaramazlıkları vardı. Ama hakkını yemeyelim, Naki mahallenin de en yaramazlarından biriydi. Annesi Satı Abla onun üzerine titrer, anne hoşgörüsüyle korur, kollardı.
 
Hep hüzünlü bir yanı vardı Naki’nin. Yaşamla ölüm arasında ki o ince çizgide yürüyor gibiydi. Bu dünyaya yükmüş gibi yaşıyordu. Öte yandan gülmeyi de çok severdi. Yazdıklarıma kıymet verir, “komşum“ diye başladığı mesajlarında bu yönde ki çabamı takdir ederdi. Bu düşüncelerle, çocukluk anılarımızın eşliğinde sayfasında gezindim, susarak sohbet ettim.
 
İnsanlar en çok düğün ve cenazede huzursuz olur, bir an önce o ortamdan ayrılmak isterler. Düğünde başkalarının mutluluğuna katlanamazlar. Diğerinde ise ölümün yaydığı o “bir gün benim de başıma gelecek“ korkusuna. Ben de Naki’nin Facebook sayfasında gezinirken bir cenazedeymişim duygusuna kapıldım. Sonra Naki gibi vefat etmiş arkadaşların, dostların sayfalarından ayrılmak fikri düştü usuma. Bunun için “arkadaşlarımdan çıkar” demek gerekiyormuş. Denedim, ama yapamadım.. Sanki onları ölümün yalnızlığına terk ediyormuşum, ya da dostluğuna, arkadaşlığına ihanet ediyormuşum gibi geldi bana.. Hem ben terk etmek nedir bilmem ki; hele dostlarımı, arkadaşlarımı, sevdiklerimi.. Derken, gidenlerin yerine koydum kendimi, elbet biz de bir gün gideceğiz. Acaba sayfamda ki 2846 arkadaşımdan kaçı ölümümden haberdar olacak.. Kaçı ilk doğum günü hatırlatmasında “o artık bir ölü“ düşüncesiyle beni dostluğundan çıkaracak? Mezarıma toprak atıp kaçarcasına beni terk edecek? Sahi ne önemi var tüm bunların, ben gittikten sonra yaşanacakların, kimin ne düşündüğünün..
 
Naki geçen yıl, henüz ellisindeyken, acı bir iş kazasında yaşamını yitirdi.
 
Komşum, çocukluk arkadaşım bu kederli duygular içinde kutluyorum yaş gününü. Mekânın cennet olsun. Eminim ki çilekeş annen Satı Abla bu dünyada olduğu gibi orada da senin biricik koruyucu meleğindir.
 
Hasan Aksoy

Comments are closed.