Gurbet Denince..

Share

Gurbet denince aklıma, yeşil renkli fanila gelir.
ve anamın paramı yolda çaldırmayayım diye,
fanilamın iç kısmına diktiği gizli cep..

Gurbette ki ilk gecem gelir aklıma,
ve ucuz bir otel de sarılıp yalnızlık battaniyesine,
hıçkırarak ağlayışım..

Yirmi saat süren şehirlerarası otobüs yolculuğu gelir,
ve yarım saatlik molalar.. Sonra, gözleme ayran..

Sonra gurbet türküleri gelir aklıma,
“ Ayrılık hasretlik kar etti cana
Seher yeli sevdiğimden bir haber “

Anamın bir telis çuvala özenle yerleştirip,
otobüsle gönderdiği peynir, tereyağı gelir aklıma..
ve o çuvala derme çatma yazılmış adım soyadım..

Kazanç uğruna eşini, çocuklarını bırakıp ardın da,
gurbet yollarına düşen Almancılar gelir aklıma..

Kemal Sunal gelir aklıma..
Sirkeci Garı’nda tahta bavulu ile şehrin kalabalığında,
sudan çıkmış balık halleri..

Birbirlerine hemşeri sıcaklığıyla yaslanmış,
derme çatma evleriyle,
gecekondu mahalleleri gelir aklıma..

Gurbet denilince,
yüzlerce köyü, köylerin gençlerini yutan,
canavar misali şehirler gelir aklıma..

Patates, yumurta, makarna gelir aklıma,
gurbetçi bekarların has yemeğidir onlar..

Yakılmış, yıkılmış köyler gelir aklıma,
sonra göçler, yok edilen anılar gelir..

Şehirden şehre göç değildir gurbet..
Gurbet köylüdür..
Kızlarımıza isim deyi koymuşuz, oradan bilirim..
Kimine gurbet demişiz, kimine hasret..

“ Bir gün döneceğim “ umuduyla düşeriz gurbet yollarına..
Daha iyi bir yaşam umuduyla.. Mecburiyetten yani..
Günü gelir, son bir yolculuk,
döneriz, şehirlerarası otobüsle..
Çünkü vasiyet etmişizdir;
“ Ölünce köyüme gömün beni “

Hasan Aksoy 

Leave A Reply