Her Şey Çok Güzel Olacak..

İstanbul’dayım, Taksim meydanında..
Coplanmış bir emekçi, alın teri kokan sesiyle haykırdı;
“ Her şey çok güzel olacak “

İstanbul’da bir Pazar yerindeyim..
Tezgahta fiyatından utanan patates, soğana dedi ki,
“ Her şey çok güzel olacak “

İstanbul’da gökdelenler gölgesindeyim..
İhanete uğramış tarih ve kültür öfkelendi;
“ Her şey çok güzel olacak “

İstanbul’da sokaklardayım..
Araçların arasında oynayan bir çocuk gülümsedi,
“ Her şey çok güzel olacak “

İstanbul’da Galatasaray meydanındayım..
Ak saçlı, gözü yaşlı bir Cumartesi Annesi sızılandı,
“ Her şey çok güzel olacak “

İstanbul’da adalet sarayı önündeyim..
Elinde terazi, gözünde yaş Adalet hanım utandı,
“ Her şey çok güzel olacak “

İstanbul’da AVM’ler, binalar girdabındayım..
Betona kesmiş şehrin altından bir tohum fısıldadı,
“ Her şey çok güzel olacak “

İstanbul’da Marmara sahilindeyim..
Kirletilmiş denizde can çekişen bir balık inledi,
“ Her şey çok güzel olacak “

İstanbul’da insanlar arasındayım..
Üç diplomalı işsiz bir genç efkarlandı,
“ Her şey çok güzel olacak “

İstanbul’da metrobüsteyim..
Tıklım tıklım araçta yaşlı bir teyze söylendi,
“ Her şey çok güzel olacak “

İstanbul’da Gezi parkındayım..
Ekmek kokulu sesiyle bir çocuk, Berkin Elvan fısıldadı,
“ Her şey çok güzel olacak “

İstanbul’dayım, yani 81 ilin orta yerinde..
Haykırıyordu hayalleri çalınmış Anadolu..
Hem öyle böyle değil, haykırıyordu ağız dolusu,
“ Her şey çok güzel olacak “

Hasan Aksoy