Kimsin Sen..

Share

Sıkça sorarım bu soruyu; kimsin sen?
Başkasına değil, kendime.. En çok kendi içime bakar, kendimi sorgularım. Bunca yıl geçmiş, kendimi bile tanıyamadım. Başkasını tanımak, anlamak ne mümkün..
Her sorduğumda başka bir cevap alırım kendimden.
-*-
Kerpiç duvarlı, toprak damlı köy evinde doğurmuş anam beni. Bir leğende yıkayıp, uzatmışlar topraktan döşeğe.. Nemli toprak fısıldamış kulağıma, “ doğadan yana ol..“
-*-
Topraksız köylülerden biriydik. El kapısında çalışırdı anam, babam. Karın tokluğuna, kan ter içinde..
Babamın güneş yanığı anlından süzülen ter fısıldadı bir gün, ” emekten yana ol..“
-*-
Tezekle ısıtılırdı okuduğumuz köy okulu. Fasulye nohutla öğreniyorduk sayı saymayı.. Yarışmak için kolej mezunlarıyla.. Teneke sobada yanan tezek fısıldıyordu, “ pes etme, mücadeleden yana ol..“
-*-
Ebem yolda yolakta bulduğu kazak, fanila parçalarını bir güzel yıkıyor, iplerini söküyor, şişle çoraplar örüyordu, rengarenk. Ebemin kırışmış elleri fısıldıyordu “ yaratıcılıktan yana ol..”
-*-
Civcivlerinden birini kedinin kaçırdığı tavuk çaresizce çırpınıyordu. Boğuk boğuk gıdaklıyor ve ağlıyordu, evet ağladığına şahit oldum bir tavuğun. Tavuk acıyla fısıldıyordu, “ göz yaşından yana ol.. “
-*-
Başka bir kadınla olmak için karısını öldüren adam cinayeti başkası işledi süsü veriyor, ama yakayı ele veriyordu. Ölen kadın mezardan haykırıyordu, “ kadınlardan yana ol..“
-*-
Askerde öğrenmişti babam okuma yazmayı.. Evde sayfaları dağılmış eski bir kitap vardı, okurdu heceleyerek. Benimde okuduğum ilk kitaptı o, Pir Sultan’ı anlatıyordu.. Kitap dile geldi ve fısıldadı bir gün, “ mazlumdan yana ol.. “
-*-
Erkeklerin dünyasında eksik olmuyordu kavga, döğüş.. Bir kadın çıkarıp başında ki yazmayı, atıyordu kavganın ortasına. Bir ordunun ayıramayacağı kavga bitiyordu anında. Yazmanın oyaları fısıldıyordu kulağıma, “ barıştan yana ol..”
-*-
3 yaşımda yürüdüm dostlar.. Zavallı anam, beni türbe türbe gezdirdi çaresizce.. Yolu düştü bir doktorun köye, “ vitaminsizlikten dedi “ bir ilaç verdi. O ilaç fısıldadı kulağıma; “ bilimden yana ol..”
-*-
Köyümde her evin toprak sıvalı duvarında dut dalından yapılmış bir saz asılıydı. Dertlerinin, sevinçlerinin, aşklarının diliydi saz. Teller fısıldadı bir gün “ türkülerden yana ol..“
-*-
Köylü bir araya gelir, gönüllü olarak el birliği içinde yardımlaşarak çalışırdı tarlalarda. Oraklar fısıldadı bir gün “ dayanışmadan yana ol.. “
-*-
Çoluk çocuk üşüşürdük yer sofrasına. Kaymak favorimizdi. Kapanın elinde kalırdı. Anam kaymak tabağını alır, ekmeğe sürer, eşit olarak dağıtırdı. Elleri anamın fısıldadı “ adaletten yana ol..“
-*-
Yine sordum bir gün kendime; kimsin sen?
“ 50 yıl oldu, hala anlamadın mı, dedi. insan yaşadıklarının toplamından ibaret.. “

Hasan Aksoy 

Leave A Reply