Kaymaklı Bisküvi..

Share

Siz hiç bir başkasının yerinde olmak istediniz mi?
Ben olmak istedim.. Kimin mi; köy bakkalının oğlunun yerinde..
-*-
Her köyün küçük yada büyük bir meydanı vardır.. Bizim köyün de vardı..
Şehre giden tek minibüsün yolcuları indirip, bindirdiği meydan..
Büyük baş hayvanların sabahları yaylıma götürülmeden önce toplandığı meydan..
Meydanın bir tarafında kıraathane, diğer tarafında ise köy bakkalı vardı..
Köyde ki tek bakkal.. Bakkal deyip geçmeyin, bugünün AVM’leri halt etmiş..
Tüpgaz, salça, sutyen, kesme şeker, kırtasiye, çorap, bisküvi.. Ne ararsan var..
Çocuğuz, bizi ilgilendiren tabi ki yiyecekler..
İlla da biz köylülerin “kaymaklı” dediğimiz kremalı bisküvi..
Bisküvi şimdilerde olduğu gibi küçük paketler de satılmazdı.
Dörtgen, içi naylonlu kocaman mukavva kutularda satılırdı.
Bakkal amca tezgah üstü terazisinde gramla tartar öyle satardı.
Satılıyor da biz köy çocukları sanki yiyebiliyoruz, nerdee.. Ancak bayramda seyranda..
Ben bakkal amcanın oğlunun yerinde olmayı hayal ediyor, çocuğu acayip kıskanıyordum.
Kimisi doğuştan şanslıydı canım.. Çocuk babasının bakkalında ki her şeyden yiyebilirdi.
Hem de karnının doyası. Hele de o mis gibi kaymaklı bisküviden..
Bu lezzetli bisküvi acep nelerden ve nasıl yapılıyordu.
Büyüyünce öğrenecektim.. Un, şeker ve kremadan ibaret olduğunu.
Ve hammaddesi olan buğdayın, şeker pancarının ve sütün köylerden gittiğini..
Fabrikalarda üretenlerin de anam, babam gibi emekçiler olduğunu..
-*-
Yıllar sonra üniversiteyi bitirmiş ama iş bulamıyordum. İstanbul’da ki bir akrabamız imdadıma yetişti, “ birlikte market açalım “ dedi. Bilmediğim bir iş ama öylesine bunalmışım ki, maden bulmuş gibi atladım. Market diye açtık ama bizim o eski köy bakkalı kadar bile çeşidimiz yok. Sermaye bu kadar..

Bakkalı açtığımız ilk günün akşamı.. Herkes çekildikten sonra güzel bir çay demledim. Sonra rafta bana gülümseyen, ışıltılı ambalajların içinde beni davet eden kaymaklı bisküviye sokuldum. Paketleri okşadım, kokladım. Bir paket açtım, bir daha, sonra bir daha.. O akşam bir çaydanlık çayla birkaç paket kaymaklı bisküviyi götürdüm..

Bakkallığı yürütemedim, çünkü ticaret bana göre değildi.. Ama – bakkalın oğlu olamasam da – kısa süreliğine bakkal sahibi olmuş, çocukluğumun bir düşünü gerçekleştirmiş, doyasıya kaymaklı bisküvi yemiştim.
Sahi siz kimin yerinde olmak istediniz?
Hasan Aksoy

Leave A Reply